21 Nisan 2025
Antalya Belek Üniversitesi, Filistin Dayanışma Kulübü’nün öncülüğünde düzenlenen “Filistin’in Tarihi ve Geleceği” başlıklı etkinliğe ev sahipliği yaptı. Üniversite akademik kadrosunun, öğrencilerinin ve konuk katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen program, Filistin halkının yaşadığı trajedilere dikkat çekmek ve küresel vicdana bir çağrı niteliği taşımak amacıyla hazırlandı.
Program saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın hep bir ağızdan okunmasıyla başladı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Filistin Dayanışma Kulübü Danışmanı Adem Şimşek, sözlerine tüm katılımcılara teşekkür ederek başladı. Filistin’de süregelen çatışmaların yalnızca bir bölgesel sorun olmadığını, aynı zamanda tüm insanlığın vicdanını ilgilendiren bir durum olduğunu vurgulayan Şimşek, bu etkinliğin bir farkındalık çağrısı olduğunu ifade etti.
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı, Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Fadıl Sözen oldu. Prof. Dr. M. Fadıl Sözen, üniversitelerin sadece bilgi üreten kurumlar değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk taşıyan, vicdani ve ahlaki değerleri savunan yapılar olması gerektiğine dikkat çekti. “Filistin meselesi, sadece bir halkın özgürlük mücadelesi değildir; aynı zamanda dünya vicdanının sınavıdır,” sözleriyle salondan büyük alkış aldı.
Açılış konuşmalarının ardından, etkinliğin anlam ve önemini yansıtan kısa bir belgesel film gösterimi yapıldı. Filistin’de yaşanan insani krizleri ve direnişin tarihsel sürecini aktaran bu kısa film, izleyiciler üzerinde derin bir etki yarattı.
Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri olan panel oturumuna, Filistinli akademisyen Filistinli Akademisyen Dr. Zahir Beyoğlu, Yazar ve Televizyon programcısı İkbal Gürpınar ve Avukat Mustafa Eminoğlu katıldı. Moderatörlüğünü Adem Şimşek’in üstlendiği panelde konuşmacılar; Filistin’in Osmanlı döneminden günümüze uzanan tarihi, uluslararası hukuk bağlamındaki konumu, medyanın Filistin meselesine yaklaşımı ve toplumsal duyarlılık gibi konularda derinlemesine analizler sundular.
Panelin ilk konuşmacısı Filistinli akademisyen Dr. Zahir Beyoğlu, konuşmasına Filistin halkının yaşadığı trajedilerin birebir tanığı olarak başladığını belirterek duygusal anlar yaşattı. Konuşmasında Filistin’in tarihi sürecini, İsrail’in işgal politikalarını ve bunun halk üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkilerini gözler önüne serdi. “Biz sadece bir coğrafyayı değil, onurumuzu, geçmişimizi ve geleceğimizi savunuyoruz,” diyen Beyoğlu, uluslararası toplumun sessizliğine de dikkat çekti.
Konuşmasında özellikle gençleri Filistin meselesine duyarlı olmaya çağıran Dr. Beyoğlu, “Direniş sadece silahla olmaz. Bilgiyle, sanatla, hukukla, akademiyle de direnilir. Bugün burada bu salonda bir vicdan cephesi kurulduğunu görüyorum,” ifadeleriyle salondan büyük alkış aldı.
Televizyon programcısı ve yazar İkbal Gürpınar, konuşmasına şu sözlerle başladı: “Ekranlarda gördüğümüz o siyah-beyaz kareler, aslında rengârenk hayatların yıkım hikâyesidir.” Gürpınar, medyanın Filistin meselesine yaklaşımını sorgulayan bir çerçevede konuştu ve özellikle batı medyasının çifte standartlı yayın politikalarını eleştirdi.
Avukat Mustafa Eminoğlu, tarihsel analizlere dayalı konuşmasında, Filistin meselesinin sadece bir dini ya da siyasi konu değil, aynı zamanda insanlık tarihinin dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. Osmanlı sonrası Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilme sürecinde Filistin’in nasıl yalnızlaştırıldığını çarpıcı örneklerle anlattı.“Filistin’in yalnızlığı bizim sessizliğimizden beslendi,” diyen Eminoğlu, özellikle gençlere seslenerek bilinçli bir toplum inşa etmenin önemini vurguladı. “Eğer gerçekleri bilmezsek, başkalarının kurguladığı hikâyelerin figüranı oluruz. Filistin, kendi hikâyesini anlatamayanların en büyük kaybıdır,” sözleriyle farkındalığın bilgiyle desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Etkinlik sonunda gerçekleştirilen plaket takdim töreninde, konuşmacılara ve emeği geçenlere plaket takdim edildi ve teşekkür edildi. Tören sırasında katılımcılar, etkinliğin bir parçası olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Filistin Dayanışma Kulübü’nün özverili çalışmalarıyla gerçekleşen bu anlamlı buluşma, hem akademik hem de insani açıdan önemli bir farkındalık platformu oluşturdu. Antalya Belek Üniversitesi, bu etkinlikle yalnızca bir üniversite çatısı altında bir araya gelen bireylerin değil, aynı zamanda duyarlı bir toplumun da sesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
© PARSKASOFT Tüm Hakları Saklıdır
